Başta Parisa Ahmadi olmak üzere Afgan kadınlarının maddi özgürlüklerine sahip olmasına olanak sağlayan bir Bitcoin hikayesi.

Afganistan’ın Herat bölgesinden yaşayan Parisa Ahmadi, Hatifi Kız Lisesi’nde sınıf birincisi olan başarılı bir öğrenciydi.

Film Annex tarafından Afgan genç kızlara internet ve sosyal medya dersleri veriliyordu. Ancak ailesi bu kurslara katılmasına karşı çıkıyordu. Zaten Afganistan’da genç kızların evlerinde veya okullarında internet kullanmaları söz konusu bile değildi. Parisa, Afgan kadınların özgürlüklerini şu sözlerle ifade ediyordu. “Afganistan’da bir kadının yaşamı, odasının duvarları ve okuluyla sınırlıdır.” Parisa da ısrarcı bir şekilde ücretsiz olarak verilen bu kursa gitmek için direnmeseydi bu tanıma uygun bir hayatı olacaktı. Fakat Parisa başarılı bir öğrenciydi ve daha çok şey öğrenme arzusu, ailesini ikna etmesini sağlamıştı.

Bu programı destekleyen Afgan Citadel isimli yazılım şirketinin sahibi, Afgan kökenli iş insanı olan Roya Mahboob, Time dergisi tarafından dünyadaki en etkili yüz kişiden biri olarak gösterilmişti. Mahboob, Afgan kadınlarının eğitimini öncelikli ilgi alanı olarak belirlediği için Women’s Annex projesi kapsamında kendisini Afganistan’da buldu.

2013 yılında derslere başlayan Parisa web, sosyal medya ve blog dünyası ile ilgili eğitim gördü. Kendisini etkileyen filmler hakkında yazmaktan zevk alan Parisa, bu yazıları bloğunda yayımlamaya başladı. Okuyucuların olumlu dönüşleri genç kızın ilk kazancını sağladı. Ama bir problem vardı. Yasal olarak Afgan kadınlarının banka hesabı olamazdı. Afgan kadınları, paralarını babalarının ya da abilerinin hesabına aktarır, onlar da parayı kızına ya da kız kardeşine geri iade etmezlerdi.

”Bitcoin bize nasıl özgür olacağımızı, nasıl kendi başımıza karar alacağımızı ve en önemlisi kendi ayaklarımızın üzerinde nasıl duracağımızı öğretmektedir”

Parisa’nın şansı 2014’ün başlarında değişmeye başladı. Film Anne’in kurucusu Francesco Rulli, küçük meblağlarda yaptığı para transferlerinin ücretlerinden yüksek maliyetli olduğu için radikal bir karar alarak Bitcoin ile ödeme yapmaya karar verdi. Ayrıca maaşlı çalışanı olarak görünen Parisa ve onun gibi 7.000’den fazla genç Afgan kadını için bu durumun avantajlı olduğunu düşündü. Zaten Bitcoinler internet erişimine sahip biri tarafından kimliği ibraz için herhangi bir belgeye ihtiyaç olmadan internete bağlı bir cihazla kullanılabilen “cüzdanlar”da tutulmakta idi. Bitcoin, isminizle veya cinsiyetinizle ilgilenmez bu sebeple ataerkil toplumda yaşayan ve internet erişimi olan herkese para yönetimi imkânı sunar. Bu sayede insan hakları elinden alınmış birçok kadının bir erkeğe ihtiyaç duymalarına da gerek kalmaz. Tabii ki sorunların hepsine çözüm olmasa da 21. yy teknolojisiyle yaşayan kadınların önemli bir bölümünü özgür kılar. Fakat birçok kişiye göre Bitcoin güvenli değildi. Dahası Parisa da bu şekilde düşünüyordu.

Afganistan gibi az gelişmiş ekonomilerde bu para birimini harcama seçenekleri çok sınırlı olduğu için Film Annex firması bu sorunu çözmeye çalıştı. Amazon gibi küresel web sitelerinin hediye kartlarını Bitcoinle almayı sağlayan e-ticaret sayfası sayesinde, Parisa dizüstü bilgisayar bile aldı. Birkaç yıl içinde böyle bir durum hayal dahi edilmezken Bitcoin sayesinde afkan kadınları bu özgürlüğe ulaşmışlardı. Parisa, “Bitcoin bize nasıl özgür olacağımızı, nasıl kendi başımıza karar alacağımızı ve en önemlisi kendi ayaklarımızın üzerinde nasıl duracağımızı öğretmektedir.” sözleriyle ifade etti. Yani Parisa bir erkeğe bağımlı olduğu geleceği değil de kendi hayatını kurduğu geleceğe inandı.

Her zaman olduğu gibi “farklı ve yeni” olanın bilinmezliği stres yaratıyor. Bu nedenle Bitcoin için basında gördüğümüz haberlerin çoğu olumsuz yönde olabilir. Fakat Bitcoin’in günümüz dünyasında hala insani haklara sahip olamayan birçok bireye bu tarz özgürlükler sağladığını bilmemiz gerekir. Elbette her yorumu okuyup değerlendirmek faydalı. Ancak hayatınızı değiştirebilecek fırsatlara kulaktan dolma bilgiyle sırtınızı dönmenin özgürlüğünüzü kısıtlayan bir hamle olabileceğini unutmayın.

tr_TRTurkish