Kripto para birimleri, kurumsal ve bireysel yatırımcıların dışında dijital bir değişim aracı olarak iktidarların da giderek dikkatini çekmeye başladı.
Sansür işlemeyen doğası ve özel işlemlere sahip olmanın yanı sıra fiat para birimlerine alternatif olma potansiyeli, teorik açıdan devletlerin kendilerine yönelik bir tehdit şeklinde algılanmalarına da sebep olabiliyor. Ara ara protesto hareketlerinde Bitcoin ve kripto paralara vurgu yapılıyor.
Protest Aklın Yansımaları
Black Lives Matter adına yakın zamanda yapılan bir protestoda, konuşmacılardan bir kişi, kendilerini uzun zamandır baskı altına alan finansal sistemlere karşı farklı bir seçenek olan Bitcoin hakkında konuştu. Çinli protestocular koordineli bir biçimde hareket etmek adına çevrimiçi mesajlarının sansürünü önlemek amacıyla Ethereum’u kullandılar. Hong Kong’daki kripto para birimi, protestocuların hareketlerine yön vermek için finanse edilmesine yardımcı oldu. Protestocular temel hakların erozyona karşı olduklarını ifade etmek adına Hong Kong dolarlarından çıkmaya çalıştıklarında, belirli bir kesim Bitcoin alternatif olarak düşündü. Çeşitli protestolar ise ülkelerin yerel para birimlerinin sıkıntılı zamanlardan geçmesi sonucu oldu. Lübnan’da pound’u için bir cenaze töreni düzenlendi ve Trablus’ta merkez bankasının bir şubesi yakıldı. Yaşanan bu olaylarla birlikte, kripto para biriminin özümsenmesi düşük seviyede kaldı ve talep doğrudan kripto para birimlerine değil, daha güvenli olduğu düşünülen para birimi USD’ye yöneldi.
Eleştirel Hamleler
Bunlardan bazıları ideallerle kripto para birimlerinin uygulamada olduğu yerler arasındaki farkı göstermektedir. Yine de eleştirel hareketler oluyor. Sanat kolektifleri ABD’de protesto için Blockchain kullanıyor. İnsanlar kefalet için fon sağlamak adına Monero madenciliği yapıyorlar. Bu durum sadece protesto eden bireyleri kapsamıyor. Katalonya hükümeti ve benzeri kuruluşlar bağımsızlık referandumlarını finanse etmek ve uygulamak için Bitcoin kullanıyordu. Yürürlüğe girdikten sonra yasa dışı olduğu ilan edilen İspanyol Hükümeti, Katalonya hareketinin masraflarını gizlemek adına Bitcoin kullandığını iddia etti. Fakat şöyle bir gerçek var ki, İspanyollar için Avrupa’yı tümüyle saran bir mali ağda finansal işlemler yürütmek çok az mantıklı olurdu. Katalonya ayrıca merkezi telekomünikasyon sağlayıcılarından bağımsız olan merkezi olmayan web ve ağları içinde bir merkezdir. Birçok farklı yönden; teknoloji içinde yaşadıkları coğrafi, hukuki sınırlar altında, protestolar için kör bir temel oluşturan bir şey olsa da, siyasi amaçlarının en geniş kapsamına izin verilmese de, insanların temeldeki demokratik ve politik tercihlerini mümkün kılmaktadır.
Sansür
İran’dan Venezuela’ya Çin’den diğer ülkelerdeki hükümetlere kadar, onlar için uygun olduğunda ya da bu ilgili devletlerin gücünü en iyi biçimde birleştirecekleri noktada interneti ve serbest bilgi akışını sansürlediler. Aynı durumu doğrudan kontrolleri altında bulunan dijital değişim araçlarıyla da yapacaklar ve merkezi devlet ideolojisinden ayrılanları ödüllendirme ve cezalandırma üzerinde çok daha ayrıntılı bir kontrole sahip olacaklar. Sonuçta, protestocular ve dünyadaki protesto hareketleri kripto para birimlerine güvenmeye ve inanmaya başlıyor. Kripto para birimlerinin sansürsüz doğası ve merkezi olmayan eşler arası ağlar, Bitcoin’i portföylerinin salt bir parçası olarak gören kurumsal yatırımcılar için zayıflık olarak algılanabilir fakat protestocular için bunlar, başka hiçbir kimsede bulunmayan kripto para birimlerinin önemli gücü anlamına geliyor. Protestolar arttıkça kripto para birimi aktivitesinde de artışların olabileceğini ifade edebiliriz.